Prof. Dr. Bülent Dağlar
www.bulentdaglar.com
Klavikula her iki uç kısmında omuz dahil kolumuzu vücudumuza bağlayan gerçek eklemleriyle gerçek köprü görevi gören bir kemiktir. Kırıkları çok sık görülür. Erişkin yaşlarda tüm kırıkların %3-5’i, çocukluk yaş grubunda tüm kırıkların %8-10’u klavikula kırıklarıdır. Kırıklar klavikula kemiğinin en çok orta bölümünde görülür. Daha az sıklıkla dış yan bölüm ve iç yan bölümde görülebilir. Dış ve iç yan bölüm kırıklarında eklemi ilgilendiren kırıklarda diğer eklem içi kırıklarda uygulanan tedavi kuralları geçerlidir. En sık düşme sırasında kendimizi korumak için elimizi yere koyduğumuzda veya omuzun üzerine tam yan düştüğümüzde oluşan kuvvetler klavikula kırıklarına neden olur. Daha yüksek enerjili yaralanmalarda başka kemik ve sistemik yaralanmalara eşlik eder şekilde de görülebilirler.
Klavikula “köprücük” kemikleri
Genel olarak yaş, yer değiştirme ve parçalanma miktarı, kişinin günlük hayatındaki ve işindeki kullanım ihtiyaçları, kola giden sinirlerin ve damarların durumları ile kemiğin üzerindeki cildin durumu kalvikula kırıklarının tedavilerinde karar vermede değerlendirilen faktörlerdir.
Klavikula kırıkları yenidoğan bebeklerde de görülebilir. İlk gebeliklerde, kilolu bebeklerin normal doğumlarında doğum sırasındaki zorlanmalarla oluşabilirler. Genellikle etkilenen taraf altta kaldığında emzirme sırasında bebeğin ağlaması, o taraf kolun az kullanılması ve iki üç gün içinde omuz ile boyun arasında oluşan şişlik ile fark edilirler. Muayenede kırık uçlarındaki hareket ve bölgedeki şişlik ele gelebilir. Kol ve elde sinir zedelenmesi olup olmadığı kontrol edilir. Yenidoğanlarda özel bir kırık tespiti gerekmez. Emzirme sırasında dikkat edilecekler konusunda bilgi verilen ailenin endişeleri giderilir. Sıklıkla takip sırasında kontrol film çekilmesi gerekmez. Oluşan şişlik bir-iki ay içinde yavaşça kaybolur.
Yedi yaşından küçük çocuklarda da ağrı giderilmesi için aslı veya eskiz bandaj kullanılabilir. İki haftalık askı süresi sıklıkla çocukların günlük yaşamda ağrısız bir şekilde kollarını kullanabilmeleri için yeterlidir. Fazla yer değiştirmemiş klavikula kırıklarının tedavi izleminde tekrar kontrol filmleri çekilmeyebilir. On yaş sonrası askı süresi dört haftaya uzayabilir. Gece yatarken yastığın yükseltilmesi etkilenen omuz üzerine dönmeyi azaltır ve rahat uyku sağlar. Onbeş 16 yaş sonrası erişkin tedavi protokolleri geçerli olur.
Sıklıkla askı veya sekiz bandaj tedavisi 4-8 hafta içinde ağrının azalması ve günlük yaşam aktivitesine dönebilmek için yeterli olur. Askı süresince el, el bilek ve dirsek hareketleri yapılır. Ağrı azaldıkça omuz seviyesi altındaki işlerde kolun kullanımına izin verilebilir. Ancak ağrısız bir kırık bölgesi ile tam omuz ve ağrısız omuz hareket açıklığı sağlanmadan araç kullanılması önerilmez.
Kırık uçlarının fazla yer değiştirdiği ve cilt bütünlüğünün tehdit altında olduğu, aşırı şişlik veya yer değiştirme nedeniyle kol ve ele giden sinirler ile damarların baskı altında olduğu, kırık uçlarının ciltten dışarıda olduğu, kırık hattında dik duran büyük parça olduğunda, kırıktaki parçalanma ve iç içe geçme nedeniyle kemik boyunda iki santimetreden fazla kısalma olduğu durumlarda ameliyatlı tedavi sonuçları daha iyidir. Ameliyatla kırık düzeltilir ve genellikle cilt içinde kalan cihazlarla tespit edilir. Tespit için en sık plak-vida denilen sistem kullanılır. Kemik içinden geçen çiviler de tespit için kullanılabilen diğer cihazlardır.
Klavikula kırıklarında ameliyatsız ve ameliyatlı tedavilerin sonuçları genellikle çok iyidir. Kaynamama %10’un altında görülen bir durumdur. Kaynamamaların önemli bir bölümü de kişinin günlük yaşantısında fazla şikâyet yapmaz. Ancak baş üstü işlerde kolunu yoğun kullananlarda kaynamama ve yanlış kaynama durumlarında omuzda güçsüzlük veya ağrı gibi şikayetler oluşabilir. Ameliyatlı tedavide kullanılan plak-vida sistemleri kaynama olmadan kolun kuvvetli kullanılması durumlarında kırılabilir ve tekrar ameliyat gerektirebilir.