Ayak ve Ayak Bilek Eklemi Tedavileri Oluşacak sakatlıkları ve nereye başvurmamız gerektiğine bakmadan önce ayak ve ayak bileğini tanımalıyız. Vücudumuzda neler olduğunu, nasıl işlediğini bilmek başımıza gelebilecek bir olay anında panik yapmadan problemi çözebilmemize yardım edecektir. Ayaklarımız oldukça karmaşık bir yapıdan oluşmaktadırlar. Ancak bu sizi korkutmasın, aksine sizin ayakta durmanızı sağlayarak yeryüzüne tutunmanızı sağlayan, vücudunuzun bütün yükünü bıraktığınız bu mucize organa iyi bakmamız gerektiğini hatırlatsın. Ayak ve ayak bileği ile ilgili rahatsızlıkların tanı ve tedavisi ülkemizde ortopedi ve travmatoloji ve fizik tedavi hekimleri tarafından yapılmaktadır. Ortopedi ve travmatoloji anabilim dalı içerisinde ayak ve ayak bileği cerrahisi adı ile bu konu ile ilgili bir bilim dalı da bulunmaktadır.
Ayak ve ayak bileğinin karmaşık yapısı ayak bileği, parmaklar ve ayak tarağı olarak 3 kısma ayrılmaktadır. Ayak bileği en büyük görevi üstlenerek vücudumuzun bütün ağırlığını taşımaktadır.
Ayağımızda bulunan kemiklerin yüzeyi eklem kıkırdağı ile kaplıdır. Eklemlerin sağlamlığı kemik şekilleri ve bağların varlığı ile sağlanır. Bağların dış tarafta bulunanları ayağımızın içe dönmesini engellerken iç tarafta bulunanlar (deltoid bağ) ise dışa dönmesini engellemektedir. Bu sayede ayak bileğimiz sabit kalmakta ve burkulmalardan ve kırılmalardan korunmaktadır. Buna ek olarak yanlara harekete izin veren eklem ise topuk kemiği ve talus kemiği arasında bulunan subtalar isimli eklemdir. Vücudumuzu taşıyan bileklerimize yük bindiğinde açılmasını engelleyen yapı ise tibia-fibula sindesmos isimli bağlardır. Bu bağlar vücudumuzun yükü bileklerimize bindiğinde her şeyi yerli yerinde tutacak kadar güçlü bir şekilde eklemlere sarılırlar.
Ayak ve ayak bileğimiz ayakta durmak için bize destek ve denge sağlarken yürüdüğümüzde veya koştuğumuzda da vücudumuzu stabilize ederler ve dışarıdan gelebilecek zararlı etkiyi emerek darbeyi yumuşatır. Bu mükemmel dengeyi yakalamamızı sağlayan ayak organımız temas ettiğimiz zeminle uyumlu çalışarak enerji tüketimimizi de kontrol ederler. Ayaklarımıza ağırlık binmediğinde 3 noktası zemine temas etmektedir: 1. Metatars başı, 5. Metatars başı ve kalkaneusun tüberkülü. Ayak ve ayak bileğimize ağırlık bindiğinde ise bu ağırlığın %60’ı topukta ve kalanı metatarsların başında toplanmaktadır. Bu kalan %40’lık ağırlığın da 3’te 1’i 1. Metatars başında ve kalanı diğerlerinde toplanır.
Bazı günler işlerimizden ya da başka sebeplerden dolayı sabahtan akşama kadar ayakta durabiliyoruz. Ve belki de bir kez bile olsun bunun için bize yardımcı olan ayaklarımıza gün sonunda hak ettiği özeni göstermiyoruz. Ayak ve ayak bileğimizde oluşabilecek rahatsızlıkları önlemek için ilk yapmamız gereken şeylerden birisi de ayak tipimize uygun ayakkabı seçmek olacaktır. Şekline, modeline, dokusuna aldanıp aldığımız ayakkabılar aslında basma bozuklukları, tırnak batmaları, ayak parmağı şekli bozuklukları gibi daha pek çok rahatsızlığa davetiye çıkartıyor. Bu nedenle ayakkabı seçerken ayak tipiniz için uygun olan ergonomik bir ayakkabıyı seçmek sizin için daha iyi olacaktır. Tek problem ayakkabılardan kaynaklanmamaktadır. Topuk ağrıları, sinir sıkışmaları, bağ ve kas dokusu yaralanmaları, çarpma, düşme, nasır, burkma, ayak ve ayak bileği kireçlenmesi gibi başka sorunlardan kaynaklanan rahatsızlıklarda olmaktadır.
Yaşadığınız problemlerin hepsinde ayak ve ayak bileği cerrahisi gerekmemektedir. Cerrahi müdahale gerekip gerekmediğine sizin yaşadığınız rahatsızlık ve başladığınız tedaviye cevabınız karar vermektedir. Bunun için bir uzmana danışmanız tedavi sürecini iyi yönetebilmeniz için önemli olacaktır. Ancak genel olarak bakıldığında aşil tendon bozukluğu, plantar fasiit, çekiç ayak parmaklar, bunyonlar, metatarsalji, ayak bileği artriti gibi hastalıklar cerrahi müdahale gerektirebilmektedir. Bu cerrahi müdahale için ortopedi cerrahlarından yardım alabilirsiniz. Ortopedi cerrahları eklem, kemik rahatsızlıkları konusunda sizi tedavi edip olası hastalıkları önceleyeceklerdir. Ayak bileği problemlerinden bazılarını inceleyecek olursak,
İmpigment sorunu ayak bileği çevresinde veya içerisinde bulunan dokuların sıkışarak ağrıya sebep olmasıdır. Birey ayağını öne ve arkaya hareket ettirdiğinde ağrı artacaktır. Rahatsızlık için tedaviye başlanmazsa bir süre sonra bileğin ön kenarı tahriş olacak ve daha da ilerlemesi durumunda sürtünmenin de etkisiyle eklem kıkırdağı bozulacaktır. Bu rahatsızlık genelde profesyonel atletlerde, balerinlerde ve gençlerde meydana gelmektedir. Özellikle merdivenlerden inerken daha net hissedilen bu hastalık cerrahi müdahale olmadan iyileştirileceği gibi cerrahi dışı müdahaleler işe yaramazsa cerrahi müdahale gerektirmektedir. Cerrahi dışı tedavi de ağrıların ve şişliğin azaltılması için ödem giderici ilaçlar kullanılır, buz uygulaması ve fizik tedavi sürecinden geçilmesi gerekir. Bu adımlar işe yaramazsa yapılacak cerrahi müdahale de artroskopik ayak bileği cerrahisi uygulanmaktadır. Bu yöntemde ayak bileğini sıkıştıran dokular temizlenmektedir daha sonra hasta 2-3 hafta koltuk değneği kullanır ve dinlenir ardından bileğin güçlenmesi için birey rehabilitasyon programına başlar.
Aşil Tendonu Yaralanması
Vücudumuzda bulunan en sağlam bağlardan olan aşil tendonu, sporcularda, aşırı kilolu bireylerde, 40 yaş üstü yoğun spor yapanlarda aşırı yüklenme sonucu kopabilmektedir. Genelde ayak bileğinin arkasında şişlik ve ağrı oluşturur. Zıplama, koşma gibi hareketler sonrasında baldırın arkasında sopayla vurulmuş gibi bir his oluşur. Bu rahatsızlık günlük hayatınızı fazlasıyla etkileyecektir. Bu yüzden zamanında tedaviye başlamanız oldukça önemlidir. Yırtılmalarda basit tedavilerle Aşil tendonunun kendi kendine düzelmesi sağlanabilir ancak kopmalarda cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Cerrahi müdahalede yırtık kısımlar birbirine dikilmekte ve ardından fizik tedaviye başlanmaktadır. Bu adımların hepsi ile iyileşmeniz 4 ila 6 ay arasında sürmektedir. Bu yüzden Aşil tendonunuzun sağlıklı olduğundan emin olmanız gerekmektedir.
Hepimizin korkulu rüyası olan yürürken birden ayağımızın ters dönmesi ile oluşacak ayak bileği yan bağ kopmalarını da önemli ayak bileği rahatsızlıklarından biridir. Kullanılan topuklu ayakkabılar ya da yapacağınız spora uygun ayakkabıyı giyilmediği durumlarda başınıza gelmesi muhtemel rahatsızlıklardan biri olarak ayak bileği yan bağ kopması durumları ile karşılaşılabilmektedir. Ayak bileğinin dışında; ön, arka ve yan tarafında olmak üzere 3 bağ bulunmaktadır. Bu bağlardan tek birinin (ki bu bağ ön tarafta bulunan ayak bağı) kopması durumunda cerrahi müdahaleye gerek kalmadan rahatsızlık iyileştirilebilir. Ancak diğer ikisinin ya da daha fazlasının birden kopması ayak bileğinin gevşemesine yol açacaktır. Bu da ayak bileğinizin sizi taşıyamayacağını anlatmaktadır. Bu yüzden daha ileri tedaviler gerektirmektedir. Diğer rahatsızlıklarda olduğu gibi ayak bağı kopmaları için cerrahi yapıldığında ameliyattan sonra fizik tedavi faydalıdır.
Ayak bileği kıkırdak yaralanmaları, ayağın burkulması, daha önceki kırıklardan kaynaklı basma problemleri gibi sebeplerle sonucu oluşmaktadır. Ayak bileği kıkırdak yaralanması basit gibi görünse de iç tarafta bulunan kemikte kiste benzeyen boşlukların oluşmasına sebep olabilir. Tabi bu kadar ilerlemeden kendiliğinden iyileşecek bir kemik iliği ödemi de olabilir. Ancak ilerlerse ağrı geçmeyecek hatta belki hasarlı parça eklem içine düşecek ve bireye daha fazla rahatsızlık verecektir. Bu durumda doktora görünmek kaçınılmazdır. Cerrahi müdahale gerektiğinde yapılacak işlemlerde öncelikle artroskopik temizleme yapılır ardından yaralanmış kıkırdağın yatağının temizlenir ve içte kalan kemik kanatılır bunun sebebi de yeni bir kıkırdak benzeri bir doku oluşumuna zemin hazırlamaktır. Ya da başka bir cerrahi müdahale olarak kıkırdak transferi yani mozaikplasti yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemler ayak bileği kıkırdağınızın ne durumda olduğuna bağlı olarak değişmektedir.
Ayak ve Ayak Bilek Eklemi Tedavileri Ayak bileği artriti hastalığı ayak bileği kemiklerinin arasında bulunan kıkırdağın aşınıp kemiğe sürtünmesi sonucu yıpranma oluşmasıyla meydana gelebiliyorken ayak bileği eklemlerinin iltihaplanması sonucu ağrı, şişme ve sertlik oluşması sonucunda da meydana gelebilir. Hastalığın ilk aşamalarında yani ağrılı artritik semptomlar varsa cerrahi müdahale gerekmezken bu durumlarda yapılan tedavi işe yaramazsa ve bu artritik hastalıklar daha da ilerlerse cerrahi müdahale gerekmektedir. 3 yöntem ile hastalık tedavi edilebilir. Ayak bileği füzyonu, üçlü füzyon ve ayak bileği değiştirme ameliyatı. Bu 3 yöntemden sizin için uygun olana uzman doktorunuz karar verecektir.
Ayak ve Ayak Bilek Eklemi Tedavileri Ayak bileğinizdeki bir rahatsızlık için başvurduğunuzda öncelikle fizik tedavi gibi cerrah dışı yöntemlerle rahatsızlığınız giderilmeye çalışılmaktadır. Bu tedavi yöntemleri yetersiz kaldığında cerrahi müdahale önerilmektedir. Genelde cerrahi müdahale fiziksel sorunlarda, ayak fonksiyonunu iyileştirmede, sakatlığı azaltmada kullanılmaktadır. Kemik mahmuzlarında, plantar fasiit dahil aşırı kullanım sonucu zedelenmelerde, eklemi çevreleyen yumuşak dokuların iltihabında, eklemde kilitleme, kırıklar, çıkıklar, tendon yırtılmaları, dejeneratif eklem rahatsızlıklarında da cerrahi müdahale uygulanabilmektedir. Bütün bu rahatsızlıklarda farklı cerrahi işlemler kullanılmaktadır. Bizim için oldukça değerli olan ayak ve ayak bileklerimizi bu konuda bilgili ve tecrübeli bir ortopedi cerrahına emanet etmek gerekmektedir. Ayak ve ayak bileği cerrahileri sonrasında sıklıkla belirli bir süre ilgili tarafa basmamak gerekir. Bu süre yapılan işlem ve hastalığın derecesine göre değişir. Bu konuda her hastanın kendine özel durumu hasta ve doktor tarafından değerlendirilerek kişiye özel tedavi protokolü oluşturulmalıdır